Yerel Seçimler Üzerine Notlar #1
- Boş vaatler, çirkin/eskimiş suratlar, naylona bulanmış sokaklar, servet yatırılan billboard'lar, rant peşine düşmüş çıkar sahipleri, reyting için canavarlaşan medya organları, ısmarlama seçim anketleri, seçim yardımları/sadakaları, miting miting dolaşan parti yandaşı akılsızları, canlanan(!) seçim ekonomisi...
- Son bir aydır bela okumadan ne sokaklarda gezdiğimi, ne de gazete okuduğumu, TV seyrettiğimi hatırlıyorum. Dört bir yanımız kuşatma altında. Muhtarından büyükşehir belediye başkanı adayına yüzsüzlükte sınır tanınmıyor. Kimisi "meslek" haline getirdiği belediye başkanlığını farklı partilerle sürdürme gayretinde, kimisi bu legal rant organizasyonunda kendine ve yandaşlarına yer aramakta, kimisi de önceki dönemde yetiştiremediği (!) hizmetleri yeni dönemde "allahın izniyle" yapacağını vaat etmekte. İşsizliğe çare bulacak da var, göt kadar şehre olimpiyat stadı projesiyle gelecek futuristler(!) de!
- Başkanlık koltuğuna aday olan küçük riyakarların battal boy versiyonları ise şehir şehir dolaşmakta ve -bırakın yerel seçimi- ülke gündemine bile dair olmayan suni, basit tartışmalarla insanları uyutmaktalar. Kim lafı gediğine koyarsa, kimin sesi daha gür çıkarsa, kim yandaşlarını klonlayıp meydanları doldurursa; o galip. Ama gel gör ki beri tarafın mağlup olması gibi bir durum mevzu bahis değil. Bu ali cengiz oyununun tek mağlubu uyutulan ve unutulan halk.
- Yazık ki durum bu ve yıllardır değişmemekte. Aksine 2009 yerel seçimleri ile ortam daha da depolitize edilmekte. Siyasi partilerin ne ideolojik altyapıları var ne de parti programı. Hepsi yek elden aynı türküyü tutturmuş durumda. Sığ seçim sloganları (Sen X'sin, Büyük Düşün!/Şimdi Değişim Zamanı!..), vizyonsuz, desteksiz açılımlar (Kürt, Alevi, Çarşaf...) Bizzat bakanların ağzından; hizmetin, sadece iktidar partisinden olan bld. başkanları vasıtasıyla alınabileceği tehditleri, kurtarılmış bölge ilan edilen çağdaş(!) kentler üzerinden yürütülen korku siyaseti...
hepsi çöpe!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder